SSCB’nin dağılmasının ardından Kafkasya, Batı ülkelerinin ilgi odağı olmaya başlamıştır. Bölgenin ekonomik kalkınma ve ulus-devlet inşa sürecinde bulunmasının yanında zengin yer altı kaynaklarını elinde bulundurması buraya olan ilgiyi arttırmıştır. Ancak Rusya’da Kafkasya’yı ‘arka bahçesi’ olarak görmeye devam ettiği için bu bölgede özellikle etnik kökenli çatışma alanları oluşmuştur. Ne var ki Rusya’nın engelleme girişimlerine rağmen özellikle Gürcistan, Rusya’nın enerji transit güzergahına alternatif ülke konumuna gelmiştir. Gürcistan, Kafkasya’nın Karadeniz’e açılan kapısı konumunda olmasından dolayı jeostratejik öneme sahiptir.

Bu kitapta Gürcistan’ın demokratikleşme sürecinde geçtiği aşamaları analiz ederek ulus-devlet inşa süreci incelenmiştir. Gül Devrimi ile ivme kazanan demokratikleşme sürecinin Gürcistan’a kattıkları ifade edilmiştir. Ağustos 2008 Savaşı tüm dünyaya Gürcistan’ın istikrar ve güvenliğinin, enerji kaynaklarının verimli ve ulaşılabilirliğinin ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Bu bağlamda enerji projelerinde işbirliği halinde olduğumuz Gürcistan’ın iç istikrarının hem ekonomik açıdan hem de sınır güvenliğimiz açısından ne kadar önemli

olduğunu anlatılmaya çalışılmıştır.